ANKARA – CHP İstanbul Milletvekili Engin Altay, 31 Mart 2019 seçimlerinden önce katıldığı bir programda milletin sandıkta hesap soracağını ifade ettiği cümleleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 40 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.
‘ALTAY ERDOĞAN’I HÜCREYE ATMAKLA TEHDİT ETTİ’ İDDİASI
Altay, söz konusu konuşmasında, “Kararsızların yüzde 80’i kesinlikle Cumhur İttifakı diye adlandırılan ‘Kambur İttifakı’nın adaylarına oy vermeyecekler. Başka partilere de verebilirler. Saadeti var bunun, Vatan Partisi var. Millet İttifakı var, falan filan… Ama millet bu korku iklimi içerisinde, çok korkutursanız ne yapar, hücreye girince kimse görmüyor, bir Allah bir kendisi. Basacak intikamını öyle alacak. 31 Mart’ta bütün yaşananlar, siyasi tablo ortada ama bunun üzerine aklıyla alay edildiğini düşünen vatandaşlarımız, Erdoğan’dan ve Bahçeli’den ‘bay dumur’ ile ‘bay kambur’dan hücrede bunun hesabını soracaklar” demişti.
Bu konuşmadaki ‘hücre’ ifadesinin kendisine yönelik bir tehdit olduğunu savunan Erdoğan’ın avukatları, Altay’ın Erdoğan’ı hücreye atmakla ve hücrede hesap sormakla tehdit ettiğini iddia etmişti.
‘TBMM’DE OY KABİNİNE ‘HÜCRE’ DENİR’
Altay’sa davanın reddini talep ederek Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurmuştu. Bu başvuruda oy verme kabinlerinin, kapalı oy verme yerlerinin halk dilinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ‘hücre’ olarak nitelendirildiğini de hatırlatan Altay, Meclis tutanaklarına dahi ‘kabin’ ifadesinin ‘hücre” olarak yansıdığını kaydetti ve Meclis Başkanı’nın kabin yerine hücre ifadesini kullandığına ilişkin tutanak örnekleri sundu.
Başvurusunda ifade özgürlüğüne de dikkat çeken Altay, Erdoğan’ı tehdit ettiğine ilişkin iddiaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. Ancak mahkeme Altay’ın davanın reddi talebini kabul etti.
40 BİN LİRA TAZMİNAT
Bunun üzerine Erdoğan’ın avukatları Bölge Adliye Mahkemesi’ne giderek itiraz etti ve bu itiraz kısmen haklı bulundu. Altay 40 bin lira tazminat ödemeye mahkum edildi.
‘ALTAY SÖZLERİNİN NASIL ANLAŞILACAĞINI DEĞERLENDİRMELİYDİ’
Erdoğan’ın kısmen haklı bulunma gerekçesi olarak Altay’ın kullandığı ‘hücre’ ifadesi gösterildi ve kararda “Dava konusu ‘hücre’ kelimesi aynı zamanda ‘tutukluların ya da kimi zaman hükümlülerin tek başlarına kapatıldıkları küçük oda’ anlamına gelip toplumun genelinin ‘hücre’ kelimesinin ‘oy kabini’ veya TBMM Genel Kurulu’nda ‘oy hücresi’ anlamındaki kullanım şeklini bilmesi beklenemez” denildi. Kararda ayrıca Altay için “Davalının sözlerinin ulaşacağı kitleyi de düşünerek neyi kast ettiğinin yanında nasıl anlaşılacağını da değerlendirmesi gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
‘NİYET OKUYARAK KARAR VEREN BİR YARGI VAR’
Altay, karar üzerine yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Oy kullanma kabininin halk arasında kullanıldığı diğer adı olan oy hücresine bu denli saptırılarak başka anlamlar çıkarılması ayrı bir zeka ürünü olsa gerek. Tazminat kaybettiğimi üzülmüyorum yıllarını eğitime vermiş bir öğretmen bir eğitimci olarak bu ifadeleri bu şekilde anlayan kişilerin olmasına üzülüyorum. Bu karar aklımızla dalga geçme kararıdır. Hukuk bitmişti anayasa ilga edilirken gördük bunu. Geldiğimiz noktada niyet okuyarak karar veren bir yargı var, üzücü nokta bu.”
‘CUMHURBAŞKANI BU PARAYLA MANDA YOĞURDU, KESTANE BALI VE HURMAYI RAHATLIKLA ALABİLİR’
Altay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ödeyeceğim parayla Sayın Cumhurbaşkanı da bir emekli olarak geçim sıkıntısında olduğundan mübarek ramazan ayında manda yoğurdu, kestane balı ve hurmayı rahatlıkla alabilir, mağdur olmaz. Ne diyelim bizim paramızla rezil olan bir hukuk sistemi var söz bitmiş.”